Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.“Yüzyıllar boyunca Anadolu’nun Ünye’den Hopa’ya kadar uzanan Karadeniz yalısı halkının gemicilik ile geçinenleri ile yalı boyu gerisindeki dağlı köylülerin kendilerine has bir kılık ve kıyafeti ola gelmişti; baştan ayağa kapkara gayetle tipik bir giyim kuşam olup “Laz Kıyafeti” diye anılagelmiştir. XVI. Ve XVII. Yüzyıllarda korsan ve dağ haydudu kılığı iken giderek o yalının bütün gemicileri ile dağ köylülerinin sırtında görülmüştür. Başa, üstlüğe bağlanmayan müstakil kara bir kukuleta geçirilir; “Başlık”, “Kara Puşu” veya “Kukula” isimleri ile anılır; bu kukuletanın gayetle uzun iki ucu, kukuletanın üstünden sarık gibi dolanarak uzun kulaklı bir düğümle bağlanır; o düğüm kulakları kukuletaya, başlığa kendine has bir manzara verir. Sırta, gömlek ve mintan üstüne bir kara cebken giyilir; bu cebkene “Yelek” de denilir; uzun kollu olup kolların üst kısmı dar, alt kısmı geniş, hatta bazan yırtmaçlı olup yenler bilek üstüne kolayca kıvrılır. Cebkenin göğsünde bazan sağlı sollu iki fişeklik-ceb yapılır. Kışın cebkenin altına ve mintanın üstüne omuzdan ilikli kara bir zıbın-yelek giyilir; cebkenin önü bu zıbın-yelek üstüne kavuşuk kapanır. Bacaklara “Zıbka” denilen kara bir potur giyilir, buna “Laz Poturu”, “Laz Donu” da denilir; Zıbka bir iç donu üstüne giyilir ve iç donu gibi bele uçkur ile bağlanır; kalçadan ayak bileğine kadar bacağa sımsıkı yapışır, fakat ağı körüklüdür; yüze yakın kırma ile yapılan bu körüklü ağ, zıbka giymiş kimsenin bacaklarına, tamamen çıplak bir insanın bacak hareketindeki mutlak serbestiliğini temin eder; zıbkalı bir gemici veya dağlı dilediği gibi koşar, zıplar, atlar, tırmanır. Bele karaya boyanmış hafif bir pamuk kuşak sarılır; kuşağın üstüne geniş bir meşin kemer bağlar; bu kemerin, gümüşden yapılmış yaprakcıklar, dilcikler halinde sarkıtılmış bir sıra süsü vardır. Hallice olanlar beş altı kolan halinde uzun bir gümüş saat kösteği takarlar; boyundan geçme bu uzun kösteğin ucundaki iri bir koyun saati kuşakda muhafaza edilir. Gemiciler yazın daima yalın ayak olurlarr, karaya çıkar iken ayaklarına Çapula denilen, kendilerine mahsus ayakkabılarını giyerler; kışın ayağa yün çorap giyilir. Dağlılar ise kış ve yaz ayaklarına “Salenk” giyerler, Salenk hem mest hem çizme, Çapula gibi bu yalı halkına mahsus bir ayakkabıdır. Başlık-Kukula, Zıbın-Yelek, Cebken-Yelek ve Zıbka kara çuhadan, bazan kalın ve yüzü parlak saten-bezden yapılır; ve hepsi yine kara şeridden zırhlarla süslenir.”
Kaynak: Reşat Ekrem Koçu, Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.Trabzon'lu kentli kadın 20.yüzyıl başları
Geleneksel kadın kıyafeti
(Ordu -Giresun - Trabzon - Rize merkez ilçeleri, Doğu Trabzon ve Btrı Rize sahil ilçeleri)
Tepelik, Tapla, Koursi
Şehirli kadınların başlarına iliştirdikleri, bir süs eşyası olup 3 çeşitti
1) Gümüş disk şeklinde
2) Altıntellerle işlemeli
3) Üzerinde altın paraları olana tepelik
Kondogoun
Yakası kürklü ceket olup yaşlı kadınlar tarafından giyilirdi
Kamis
Krem rengi feretikodan dikilen bir çeşit kadın gömleği olup Zibun'un içine giyilirdi.
Fota, Peştemal, Dolaylık
Fota veya yaygın adıyla peştemal köylerde yaşlı, genç tüm kadınlar tarafından giyilirken, şehirde sadece yaşlı kadınlar tarafından giyilmekteydi.
Peştemal rengi aynı zamanda takan kadının mensup olduğu bölgeyide simgelemektedir.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.Sürmene (Kırmızı - Siyah)
Rize (Turuncu - Siyah)
İnebolu - Trabzon merkez arası
Keşan
Cumhuriyet döneminin ardından yaygınlaşmış bir başörtüsü çeşidi olup Ordu'nun doğusunda sahil boyunca yaygın olarak günümüzde bile kuullanılmaktadır.
Kadife
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.Kadifeden dikilmş, kenarları işlemeli yelekti; zibunun üstüne giyilirdi. Yerine kolsuz olan fermene (yelek) de giyilirdi
Tarapuloz, Trabzlus
İpek veya ketenden dokunmuş bele bağlanan bir çeşit kemer olup sade ve motifsiz olanları erkekler tarafından da kullanılırdı.
Lahor
Lahor isimli bir şehirden ithal edildiğinden bu isimle anılan kalın ketenden bir kumaştı. Günümüzde Maçka ve civarı yerli üretim Lahor (?)lar, kuşak veya dolaylık adı altında halen daha kadınlar tarafından giyilmektedir.
Zibun
Zibun (Elbise) Boyundan ayakbileğine kadar uzanan bir elbise olup fermenenin altına giyilir, önüne fota (peştemal) veya kuşak bağlanırdı. Kumaşın rengi, işlemeleri, düğme sayısı hatta kesimi yöreden yöreye değişmekteydi.
Trabzon merkez
Giresun
Maçka ve civarı
Takılar