www.AkcaabatgencLik.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.AkcaabatgencLik.Net

www.AkcaabatgencLik.Net
 
PortalliPortalli  AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Sinop Halk oyunları*

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
CiCiKIZ
Sitenun GüLi
Sitenun GüLi
CiCiKIZ


Kadın
Mesaj Sayısı : 234
Yaş : 36
Nerden : TOZLU YOLLARDAN
Memleketim : KARADENİZ
İlgi Alanlarım : Karadenizim...
Kayıt tarihi : 08/04/07

Sinop Halk oyunları* Empty
MesajKonu: Sinop Halk oyunları*   Sinop Halk oyunları* Icon_minitimePerş. Haz. 14, 2007 6:55 pm

Sinop Halk oyunları*

Sinop XIX. yy’da Osmanlı Devleti’nin Karadeniz kıyısındaki önemli limanlarından biriydi. Anadolu’nun en kuzeyinde doğudan İnceburun’la birleşen bir yarımada üzerinde kurulu olan Sinop kenti, kumsal bir şerit halinde yayılmıştır. Bu yarımadanın doğuya doğru uzanışı, kıstağın güney bölümünde, halkın “Akdeniz” adını verdiği iç limanı oluşturmaktadır. Doğudan esenlerin dışındaki tüm rüzgârlara karşı korunmalı olan iç liman, Anadolu’nun Karadeniz kıyısındaki tek doğal limanı olarak, çok eski çağlardan beri gemilere korunak olmuştur. Kuzeyde kalan ve halkın "Karadeniz" adını verdiği dış liman, fırtınalara açık olduğu için gemicilik açısından önemli değildi. Sinop’u yüzyıllarca karadan surlar, denizden de yarımadayı kuşatan dik yarlar korumuştu. Kenti ve eski tersaneyi çevreleyen surlar, XIX yy’ın ortalarına dek ayakta kalabilmişti.

Cumhuriyetimizin valilerinden ve aynı zamanda felsefe profesörlerinden olan Mehmet Ali Ayni, 1899 yılında mektupçu göreviyle gittiği Sinop’ta kale içindeki zindanda gördüğü manzarayı anılarına şöyle kaydeder: “... koğuşun kapısında Laz bir hoca remil döküyordu. Onun yanında Bektaşi bir Arnavut oturmaktaydı. Önüne bir mangal çekmiş yemek pişirmekle meşguldü. Karşılarında birkaç Aynaroz papazı vardı. Daha ötede ise bir sarıklı bulunuyordu. Adamcağız yanındaki küpten gusül abdesti almaktaydı. Hocanın sağı solu birçok Rum ve Bulgar eşkıyası ile çevrilmişti. Hulasa bu koğuş Nuh gemisinden hiç farklı değildi.” Bu anıdan yalnızca kentin değil zindanlarının bile ne kadar kozmopolit olduğu anlaşılıyor.



Cezaevi şimdi terkedilmiş eski bir müttefik görünümünde. Koca tarih kapı girişindeki kulübesinde bilet satılan, meraklılara pazarlanan turistik bir mekân olarak değerlendiriliyor. İçine bir meraklı olarak girdiğimde az çok cezaevi tecrübesi olan birisi olarak gözlerime inanamadım; böyle bir yerde değil yıllarca, bir gün bile kalmak insanı yaşadığına pişman eder. Zindanların içine girince şaşkınlığım dehşete dönüştü. Yaz sonu ve süregelen sıcaklara rağmen keskin bir rutubet kokusu sinmişti soluduğumuz havaya, en sağlam insanı bir günde teslim alacak kadar güçlü bir rutubet. Labirentvari duvarlarsa insanı ister istemez gökyüzüne baktırıyor. Burada yatmış olan mahkûmların herhalde ilk aklına gelen şey, bir an önce nasıl kaçılacağı olmalıydı.

Sinop Hapishanesi’ni gezerken dış duvarlardaki antik mermer taşlar dikkatimi çekti. Onarılan duvarlarda binlerce yıl öncesinin sütün başları ve kırılan sütunlardan elde edilen taşlar kullanılmış. Böyle bir malzemeyi dünyanın başka bir yerinde kolay kolay görebileceğimi zannetmiyorum. Dış duvarlardaki görüntülerin Sinop Hapishanesi’nden gelip geçen mahkûmların uygarlık tarihi bilgisine katkısı olmuştur umarım.

cumhuriyet tarihinde Sabahattin Ali, Mustafa Suphi, Zeki Baştımar gibi birçok Türk aydınının ve siyasi suçluların uğrak yeri olan Sinop Kalesi, yeni bir kültüre ve turizme hizmet vermesi amacıyla kültür Bakanlığı’na devredilmiş.

Son zamanlarda Sinop kıyılarında Deniz arkeologlarının bulduğu batık kent bu yörenin binlerce yıllık insani bir geçmişinin olduğunu kanıtlıyor. İlçeleri, köyleri, dağları ve deniziyle tadına doyulmaz bir armoni yaratan Sinop, yalnızca turistlerin ve meraklıların değil her insanın mutlaka bir süre konaklayıp yaşamın anlamını içten içe sorgulayabileceği bir coğrafya parçası.

Halk Oyunları

Oyunların çalgıları:
Meydanda ve kapalı yerlerde akordion, davul-zurna, tef, şişe, saz, mızıka ve tulum.

Alaylar oyunu –
Arı oyunu –
Ayancık Eymeleri – Türkülü. Kadın.
Ayşekadın fasülyesi satanlar –
Bezirgan oyunu –
Boyabatın Pirinci –
Bük Dibinde Yatarım –
Çiftetelli -
Çömlek oyunu –
Deve oyunu – Temsili, Taklitli oyun.
Domuz oyunu – Erkek.
Entari Aldık Kırkbeşe –
Esir almaca – Erkek. Toplu.
Fındık Kırma –
Geldi Geldi -
Güzel botin boyarlar –
Halay –
Helesa – Türkülü.
Hisarımızın çevresi – (Hıdırellez’de)
Horon –
Kadın Oyunu –
Kargı oyunu –
Karasu’da Pazar Var – Türkülü. Erkek. Kadın. Toplu
Karşılama -
Kasnakçı oyunu –
Kete Oyunu – (Boyabat)
Lema –
muhtar Kaştan Aşıyor – Türkülü. Erkek. Kadın. Toplu.
Ninnannay – (Boyabat, Durağan)
Selim Sırrı Zeybeği – Zeybek, Erkek, Tek-Toplu
Sepetçioğlu Zeybeği – Zeybek, Erkek, Tek-Toplu, Türkülü. (Öyküsü. Bak. Kastamonu.)
Sinsin-Ateş oyunu – Erkek, Toplu, meydan ateşi etrafında çember halinde oynanan oyun.
Tabaklının Deresi –
Tini Mini Hanım –
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sinop Halk oyunları*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.AkcaabatgencLik.Net :: ...:::(¯`·.Karadeniz Genel.·´¯):::... :: Karadeniz Folkloru,Müziği ve Çalgılarımız :: Folklorumuz, Horon ve Horoncularımız-
Buraya geçin: