www.AkcaabatgencLik.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.AkcaabatgencLik.Net

www.AkcaabatgencLik.Net
 
PortalliPortalli  AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Pontus Kültürü..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DeadNeverCry
Administrator
Administrator
DeadNeverCry


Erkek
Mesaj Sayısı : 892
Yaş : 36
Nerden : BuRsA
Memleketim : Trabzon--Akçaabat--Satari..
İlgi Alanlarım : Fotomobil..trabzon ve spor.. :)
Kayıt tarihi : 28/03/07

Pontus Kültürü.. Empty
MesajKonu: Pontus Kültürü..   Pontus Kültürü.. Icon_minitimeCuma Nis. 06, 2007 8:05 pm

PONTOS KÜLTÜRÜ
Konu : Kitap özeti
Kitabın Adı : Pontos Kültürü
Yazarı : Ömer Asan
Dil : Türkçe, Yunanca
Yayınevi : Belge Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 1996
Belge Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2000
Çeviri : Yunanca, Angela Fotopoulou, Adelfon Kiryakidi Yayınları, Selanik,
Aralık, 1998

GİRİŞ
Dünyada yaşayan en eski Yunan dili ve kültürü üzerine yapılan özel bir çalışma. Bu dil halen Trabzon'un 60 köyünde konuşulmaktadır.

Zeugma'ya gösterilen hassasiyetin bu dil ve kültürüne de gösterilmesi gerekmektedir.

Kitabın giriş bölümünde araştırmanın amacı ve kullanılan yöntemler açıklanmaktadır. Yazar, 20. yüzyılın sonuna doğru gelişen ve birçok coğrafyada sorun olan kimlik konusunu çokkültürcülük/multiculturalism şemsiyesi altında tartışmaya açıyor. Türkiye'deki kimlik sorunlarını ve ulus devletçi politikaların konuya yaklaşımını araştırma alanına indirgeyerek, aynı zamanda kendisinin de üyesi olduğu etnik grubu sorgulayarak okurlarına tartışma zemini yaratıyor.

Yazar, sorularını "Ben kimim?" ve "Biz kimdik" ile somutlaştırarak, tartışma içerisine çektiği okurunu, daha çok bir kültürel kimliğin ve kökenin önemine doğru yönlendirmeye çalışıyor.

Yine bu bölümde, "Kimlik Sorunu" adı altında, araştırılan grubun bilincinde oluşan Türk Kimliği ve Rum (Helen) Kimliği ikilemine, yeni sorularla farklı açılımlar getirilmeye çalışıldığı görülmektedir.

KÜLTÜR VE SORUMLULUK
Bu bölümde kültürün genel tanımlamaları yapıldıktan sonra yazar kendine özgü yöntemiyle okuyucuya şu soru soruluyor: "İletişimin akıl almaz bir şekilde geliştiği ve insanların yönlendirilmesinde en büyük etkenin iletişim araçları olduğu çağımızda kimliğimizi ve kültürümüzü korumak olanaklı mıdır? Ayrıca, gerekli midir de?"

Sorduğu soruya yanıtlar arayan, ancak okuyucularından da yanıt beklediğini hissettiren yazar, kültürün bir sorumluluk olduğunu, her kimliğin kişisel ve toplumsal sorumluluklar sonucu oluştuğunu tespit ediyor. Aynı zamanda kültürel sorumlulukların kuşaklar boyunca kimi zaman azalarak, kimi zaman artarak birer kültür mirası olarak devredildiklerini, bunun sonucu olarak binlerce yıl öncesinin izlerini taşıyan kimi insan davranışlarının günümüze kadar ulaşabildiğini belirtiyor. Yazar bu saptamasından yola çıkarak, araştırmasının asıl amacının Pontos'ta yaşayan kültür mirasını yazılı olarak belgelemek, içerisinde geçmişten izler aramak, bir sonraki kuşağa ve araştırmacılara yazılı bir kaynak devretmek olduğunu açıklamaktadır.

TARİH
Asan, incelediği halkın kendi tarihi hakkında hiçbir şey bilmediğini geçmişin bu halk için kara bir delik olduğunu tespit ediyor. Bunu da, özellikle incelenmesi gereken sosyolojik bir olay ve toplumsal bir bilinç kaybı olarak tarif ediyor.

Bu bölümde Pontos Tarihi çeşitli kaynaklara başvurularak incelenmektedir.

Pontos: Eski Helence'de deniz anlamına, Euxeinos: Mutluluk veren, konuksever anlamına gelmektedir. Bir zamanlar Euxeinos Pontos (Konuksever Deniz) olarak anılan Karadeniz M.Ö 756 yılında Miletlilerin kolonileşme için tercih ettiği coğrafi bir alandır.

Pontos, tarihsel önemini ve anlamını aynı adı taşıyan Pontos Krallığı döneminde öne çıkarır. Yazarın, bugünkü Pontos Kültürü'nün tohumlarının atıldığını iddia ettiği bu tarihsel adımın yeri Türkiye'nin Kuzey Doğu'su, tarihiyse M.Ö.281'dir.

Pontos Krallığı, Pers kökenli Mithritades'ler hanedanının Roma egemenliğine karşı kurdukları bağımsız bir devletti. Resmi dili Helence olan kırallık hanedanı, Makedonyalı prens ve prenseslerle yapılan evlilikler sonucu hızla Helenleşmişti. Öyle ki, bastırılan Pontos Krallığı sikkelerinde Grek alfabesi kullanılmıştı.

Pontos Krallığı'nın başkenti Sinope'dir. Köklü bir Helen kültürüne sahip olan Sinop kenti üzerinde inşa edilen Pontos Krallığı, bu sayede varlığını uzun süre koruyabilecek ve bölgedeki etnik gruplar üzerinde tartışılmaz bir egemenlik kuracaktı.

Pontos Krallığı M.Ö 281-65 yılları arasında Anadolu'nun tek hakimi değildiyse bile en güçlü devletiydi. Mithritades I ile başlayan devletleşme süreci Mithritades VI zamanında doruğa ulaşmış, krallık bir imparatorluğa dönüştürülmüştü. Öyle ki, Romalılarla yapılan birinci savaştan sonra ülkenin sınırları Karadeniz'in karşı yakası Kırım steplerinden Ege'nin karşı yakası Yunanistan'a kadar genişlemişti. Bu durum Romalıların on yıl arayla ve on yıl süren bir savaş sonucunda Anadoluya yeniden hakim olmasıyla sona ermiş, Pontos İmparatorluğu ortadan kaldırılmıştı.

Mithritades VI, Pontos krallarının en ünlüsüdür. Romalıları Anadolu'dan söküp atması (M.Ö 82), bir Anadolu ittifakı oluşturup güçlü bir devlet ve orduya sahip olması bugün bile tarihçileri şaşırtmaktadır. Yunanca'nın yanısıra yirmi iki yerel dili aynı mükemmellikte konuşmasıyla ünlüdür. Roma kaynaklarında hakkında pek çok ayrıntılı bilgi bulunan bu kral, tarihe kendi hazırladığı panzehirle de geçmiştir. Zehirlenmemek için kullandığı ve çeşitli bitkilerden hazırladığı panzehire Theriak adını verir. Latinler ise bu panzehiri Antidotum Mitridaticum olarak adlandırıp tıp tarihine bu kralın adını yazmışlardır. Türkçedeki tiryaki sözcüğü bu panzehirin isminden kaynaklanmaktadır.

Mithritades'in ölümünden (M.Ö 65) yüzyıllar sonra Mozart'ın 1701 yılında bestelediği ilk opera seriası Mitridate, Re di Ponto, bu ünlü kralı yeniden gündeme getirmiş, hakkında çeşitli araştırmalar yapılmasına sebep olmuştur.

OF (OFİS)
Pontos Kültürü adlı kitap, esas olarak Türkiye'nin Trabzon ilinde yapılan bir saha araştırmasıdır. Kuruluş tarihi Roma ve İstanbul'dan daha eski olan Trabzon kentine bağlı Of ilçesi Erenköy'ünde yapılan örnekleme çalışmasıyla yazar, Pontos Kültürü'nün buralardaki kalıntılarının izlerini sürmüş.

Of tarihi, yazar tarafından birebir gözlemlerle, kaynak kişilerin sorgulanması ve bölgeyle ilgili yazılı belgelerin bilimsel metodlarla incelenmesiyle okuyucuya özet olarak sunulmuştur.

Ayrıca bu bölümde Of ve Oflular tarihi süreç içerisinde incelenip kültürel ve etnik kökenleri sorgulanmıştır. İlginç bir kimliğe sahip olan Ofluların tarihi, Trabzon ve Pontos tarihiyle ilişkilendirilmiş. Burada Ofluların 1650-1685 yılları arasında nasıl müslümanlaştırıldığı Osmanlı yazılı kaynaklarına dayanılarak ve kaynak gösterilerek açıklanmaktadır. Yazara göre, bu araştırma sayesinde 350 yıl sonra Oflular ilk kez kendi tarihleriyle yüzleşme olanağı bulmaktadırlar.

PONTOS KÜLTÜRÜ
Bu bölüm dört başlık altında incelenmiştir:

Halk Edebiyatı:
Of ve çevre köylerden derlenen efsaneler kaynak belirtilerek okuyucuya sunulmuş, yazar tarafından yorumlanarak Pontos Kültürü ile bağlantıları sorgulanmıştır. Bu bölümde, özellikle Molla Mustafa'nın Hikayesi, Homerik destan geleneğinin bir devamı olarak değerlendirilmekte ve bir Pontos geleneği olduğu öne sürülmektedir.

Araştırmacının Erenköy'de bizzat derlediği Eski Helence dualar oldukça dikkat çekicidir. Bu duaların anlamı köylülerce bilinmemesine rağmen, hangi hastalık için okunacağı bilinmektedir. Hristiyan ve İslam diniyle ilişkisi olmayan bu duaların günümüze kadar sözlü olarak ulaşması ilgi çekicidir.

Pontosça ve Pontos diyaleğinin etkisiyle söylenen Türkçe şarkılar, yazar tarafından kaynak verilerek derlenmiş ve anlamları ayrıca açıklanarak kitapta ayrıntılı olarak incelenmiş. Şarkı sözleri Grek ve Latin harfleriyle iki dilde yazılmış.

Folklor:
Halen sürmekte olan yaylacılık, yani yaz başında yüksek yerler olan dağlara hayvanlarla birlikte göç etme geleneği, düğün, çocuk oyunları, yöresel yemekler ve diğer gelenekler aynı alanda yapılan örneklemelerle tespit edilip okuyucuya sunulmuş. Elde edilen bilgilerle Pontos geleneklerinin Küçük Asya ve Kafkasya halklarıyla benzerlikleri ve etkileşimleri sorgulanmış.

Adbilim:
Trabzon'un bütün köylerinin eski isimleri yeni isimlerinin yanı sıra verilmiş, ayrıca örnek köy olarak ele alınan Erenköy'deki yer, sülale, lakaplar, bitki, meyve ve inek adları Grek ve Latin harfleriyle yazılarak tespit edilmiş.

Etnoğrafya:
Tamamen ahşap malzamelerden yapılan Keten Dokuma Tezgâhı ve hammaddesi kendir, tarihi gelişimleriyle incelenmiş. Tezgâhın tüm elemanlarının Pontosça adları ve kendirin hammaddeden işlenecek hale getirilişine kadar ki sürec ele alınmış. Ayrıca örnek köydeki el aletlerinin Pontosça adları Türkçe karşılıklarıyla belirtilmiş.

PONTOS DİLİ OF DİYALEĞİ
Halen Türkiye'de yaklaşık üç yüz bin kişi yaşayan Helence'nin en eski diyaleği olan Pontosça'yı konuşabilmektedir. Bu grup Trabzon kökenli olup Türkiye'nin dört bir yanında ve çeşitli ülkelerde dağınık olarak varlıklığını sürdürmektedir. Ancak bu topluluk konuştukları dil ve etnik kökenleri hakkında yeterli bir bilgiye ve bilince sahip değildir. Trabzon'un altmış köyünde, yoğunlukla Of'ta (40 köy) konuşulan Pontosça'yla ilgili Türkçe'de herhangi bir kaynak yoktur. Hatta Helence'de de bu alanda yeterli bilgi ve belge yoktur. Of dili üzerinde yapılan ilk ciddi çalışma ve kaynak Ömer Asan'ın adı geçen kitabıdır.

Yazarın örneklediği Erenköy halkı, yerel dilde Rumca, Romeika dedikleri Pontosça hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiller. Ana dilleri yakın tarihe kadar Pontosça olan bu halkın, bugün resmi dili ve diğer insanlarla kullandıkları iletişim dili Türkçe'dir.

Araştırmacının incelediği halkla ilgili tespitleri:
. Trabzon'da, Pontosça konuşan insanlar hangi dilde konuştukları hakkında sorulan sorulara farklı yanıtlar vermektedirler: Rumca, Romeika, Lazca, Latince, gibi.
. Hiç öğrenim görmemiş yaşlı insanlar kullandıkları sözcüklerin hangisinin Türkçe, hangisinin Pontosça olduğunu dair ayırım yapamamaktadırlar.
. Yabancıların yanında Pontosça konuşmaktan sakınmaktadırlar.
. Kimlikleri sorulduğunda Türk veya Müslüman olduklarını ifade ediyorlar.
. Türk ve Müslüman sözcükleri eş anlamda kullanılıyor: Türk=Müslüman
. Rum ve Hıristiyan sözcüklerini eş anlamda kullanıyorlar: Rum=Hıristiyan
. Son kuşak (generation) artık bu dili bilmiyor.
. Pontos sözcüğü onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Çoğunluğu bu sözcüğü ilk defa duyuyor.
. Tarihleri ve etnik kökenleri sorulduğunda, şu anda yaşadıkları coğrafyaya başka yerlerden geldiklerini ifade ediyorlar. Dolayısıyla yerli, yani Rum/Hıristiyan olamayacaklarını ima etmek istiyorlar.

Bu bölümdeki dil ve sözlük çalışması Erenköy'de konuşulan Pontosça esas alınarak yapılmış, Grek ve Latin alfabeleri kullanılarak tespitlerin bilimsel araştırmalara kaynaklık etmesi amaçlanmış.

SONUÇ

Pontos Kültürü adlı kitap, Türkiye'de alanında yapılmış ilk ve önemli bir araştırma olarak kabul görmektedir.

Sistematik olmasa da, tarihin doğal süreci içerisinde asimile olan söz konusu halk, Pontos Kültürü adlı bu kitap sayesinde eski kimlikleri ve ana dilleriyle yüzleşmektedirler.

Yazar, bu araştırmaları sırasında Türk-Yunan Dostluk Derneği tarafından iki halkın dostluğuna hizmet ettiği gerekçesiyle 1994 yılında ödüllendirilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.istekaradeniz.tk
 
Pontus Kültürü..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.AkcaabatgencLik.Net :: ...:::(¯`·.Karadeniz Genel.·´¯):::... :: Karadeniz de Yaşam..Coğrafi Özellikler..Kent Rehberi-
Buraya geçin: