Muhabbet Gülleri...
Musa TEKTAŞ
Muhabbet Gülleri, XVIII+373 sayfadan meydana gelmiş. Kitabın başında muhabbet kavramı üzerinde durulan, Es-Seyyid H. Hamideddin Ateşin takdim yazısından sonra, Sadık Yalsızuçanların sunuş yazısı yer almış. Muhabbet Güllerinin önsözü yazarın şu cümleleri ile başlıyor: Şiir de hayattır, su da Bazen olur, bir beyit, can verir hastalara, bir yudum su gibi. Bahar mevsiminde müjdeler getiren, bereketler yağdıran, nisan yağmurları toprağa hayat verdiği gibi. Şiir de yağmur damlacıkları gibi zerre zerre gönül tarlalarına düşüp, derinlere işledikçe, ne muhabbet ekinleri bitirir. Gönül iklimlerinde açan, nice gül tomurcuklarının, yeşil yapraklarının üstüne seher vaktinde düşen çiy damlaları ışıl ışıl gülücükler dağıtır.
Musa Tektaşın akıcı üslubu önsözden başlayarak kitabın sonuna kadar devam ediyor. Önsözden alıntı yaptığımız yukarıdaki ifadelerde de anlatıldığı gibi Muhabbet Gülleri sayfalar arasında okuyucuyu muhabbete çağıran ve onları zaman zaman da şiir ikliminin ılık ve serin atmosferindeki nisan yağmurları ile buluşturan zevkle ve bir çırpıda okunabilecek bir kitap.
Musa Tektaşın birçoğunu çeşitli dergilerde yayınladığı yazı ve şiirlerinden oluşturduğu Muhabbet Güllerinden bazı şiir ve yazı başlıkları: Allah Sevgisi, Peygamberimize Övgü, Su Olsam, Bülbülün Nâlânı, Örnek İnan, Bir Annenin Mektûbu, Ana Sevgisi Üzerine, Turnalar, Kumrular, Büyüklerin Duaları, Âşık İsen Merhaba, Âh Minel-Aşk, Kartvizitlerin Dili, Dervişane Beyitler, Gönül Tahtının Yûsufuna Beyitler, Dîvânda Açan Çiçekler, Çiçek… Çiçek…, Somuncu Baba, Gülistanın Gülleri, Gülnâme
Muhabbet Güllerinde ele alınan konular, konuların arz ettiği özelliğe göre, çeşitli kaynaklarla ve görüşlerle de beslenmiş; faydalanılan kaynak hem sayfanın dipnotuna hem de bibliyografyaya derç edilmiş. Bu yönüyle Muhabbet Gülleri okuyucuyu, yazarın kendi gözlemlerine ortak ederken aynı zamanda ele alınan hususa özel ilgi duyan okuyucuyu da konunun derinlemesine ele alındığı kitaplarla da buluşturmaya yöneltiyor.
Kitapta Anadolu insanının saf imanı ve bu imanın tasavvufla mezcedilmiş tablolarına sık sık rastlamanız mümkün. Bir şiirinde,
Mevlâmız halife kıldı insanı
Rûhundan üfledi yüceltti şanı
Ve nefhatü min ruhina ihsanı
İnsanoğlundaki canda gizlidir
diyor Tektaş. Bu düşünceler bilindiği gibi Anadoluya İslâmı ve İslâm tasavvufunu getiren Horasan erenlerinden, Yûnuslardan, Aziz Mahmudlardan, Niyâzî-i Mısrîlerden, hattâ şiirlerinin birçoğuna tasavvufî kültürü ustaca gizlemiş yakın zaman âşıklarından, Âşık Veysellerden tevarüs etmiş, kültürel geleneği günümüz dilinden söylenmiş izlerini taşıyor.
Muhabbeti, insan tabiatının, zevk aldığı bir şeye meyletmesidir; (Muhabbet Gülleri, s.12) şeklinde tanımlayan yazarın, kitabına aldığı konulara baktığımızda milletimizin maddî-mânevî anlamda değer verdiği, meylettiği konular üzerinde kafa yorduğunu; birleştirici,
bütünleştirici fikirler serdettiğini görüyoruz.
Muhabbet Gülleri, çağın bunalımını yaşayan insanın, gül râyihaları ile dimağını tazeleyeceği, insana hayatın güzelliklerinin sunulduğu bir kitap. Musa Tektaşı bu güzel çalışmasından dolayı tebrik ediyor, sunduğu Muhabbet Güllerini sevgiyle kucaklıyor ve kokluyoruz.