SusKun! Administrator
Mesaj Sayısı : 564 Yaş : 34 Nerden : AKÇAABAT SATARİ Memleketim : TRABZON İlgi Alanlarım : ... Kayıt tarihi : 07/04/07
| Konu: ALs Hastalığı. C.tesi Nis. 14, 2007 9:49 am | |
| Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS) hastalığı Türkiye’de Fenerbahçeli Sedat Balkanlı’nın hastalanmasıyla daha fazla bilinir hale gelen ALS, Steven Hawking’in de uzun yıllardır mücadele ettiği bir hastalık.
- ALS yani Amyotrophic Lateral Sclerosis, ilk kez 1874 yılında tanımlandı. İlerleyici bir sinir sistemi hastalığı olan ALS motor sinirleri etkileyerek felce neden oluyor.
ALS NEDIR? Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS) aynı zamanda Motor Nöron Hastalığı olarak anılıyor. Hastalık, merkez sinir sisteminde medulla spinalis ve beyin sapı adı verilen bölgede motor hücrelerin (nöronlar) kaybından ileri geliyor. Bu hücrelerin kaybı kaslarda zaaf ve erimeye yol açıyor. Ayrıca erken ya da geç hareketin birinci nöronu (piramidal yol) da hastalanıyor. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmuyor.
Kaslardaki zayıflık ellerde ya da bacaklarda ağız yutak bölgesinde ya da dilde başlayabiliyor ve sürekli ilerleyerek yayılıyor. Bu yayılma bülber alandaki kasları da tutabileceği için konuşma ve yutma güçlüğüne neden olabiliyor. İleri devrelerinde solunum yetersizliğine de yol açabiliyor. Genellikle erişkin yaşlarda (40-50) ve erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla görülüyor. Sıklığı 100.000 de 1-1,5 civarında. (İnsidans) Daha genç ve daha ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor ve genellikle zayıf insanlarda görüldüğü dikkat çekiyor
TANı NASıL KONUR? ALS/MND nörolojik bir hastalık. Bir kas zayıflığında nöroloji kliniklerine başvurmak yerinde olur. Unutmamalı ki bu hastalıklar konusunda uzmanlaşmış nörologlar ve merkezler vardır. Bir an önce onlara ulaşmak vakit kaybını önler. İstanbulda 1978 yılında kurulmuş olan ve 1992 yılından buyana Yeşilköydeki dernek merkezinde faaliyet gösteren Türkiye Kas Hastalıkları Derneği kas hastalıklarında yol gösterici, yönlendirici, bilgilendirici olmak görevini üstlenmiştir. Doğru tanı çok önem taşır ve EMGnin öncelik taşıdığı bazı incelemelerle tanı doğrulanır. Hastalığı benzerlerinden (mimik sendromlar) ayırt etmek çok ama çok önemlidir. Çünkü o benzer hastalıklardan bir bölümü tedavi edilebilir durumdadır. Tanı yanlışlığı tedavi imkanını ortadan kaldırır. HASTALıĞıN SEBEBI NEDIR? Bu doğaldır ki çok sorulan bir soru. Ama bu sorunun cevabını hekim olmayanların, uzman olmayanların anlaması olanaksız. Şöyle söyleyebiliriz; Soğuktan, sıcaktan, yemekten, içmekten, mikroptan, stresten, üzüntüden değil. En iyisi bunu sorgulamakla vakit kaybetmemeli. Bunu hekimlere, bilim insanlarına bırakmak doğru olur. HASTALıĞıN BELIRTILERI NELERDIR? Başlıca belirtiler kaslarda zaaf ve erimedir. Bu el kaslarından başlayabilir. Ama ağız çevresinden bacaklardan başlaması da mümkündür. Duyu kusuru olmaksızın gelişen bu kas zaafı haftalar, aylar içinde ilerler ve yayılır. Çok defa kol, bacak ve gövde de hastaların seyirme olarak tarif ettikleri fasikülasyonlar vardır. Ön boynuz hücrelerinin kaybına piramidal yol hastalığı eklenince reflekslerde canlılık, kaslarda spastisite (sertlik) ortaya çıkabilir. Bülber alandaki tutulma, konuşma, yutma güçlüğüne yol açar. Bu hastanın söylediklerinin hiç anlaşılmaması derecesine varabilir. Hastalık ilerledikçe hareket kısıtlanması artar ve hasta yatağa bağlanabilir. Beslenme güçleşir, solunum yetersizliği başlayabilir. ÇARESI, TEDAVISI VAR Mı? Henüz çaresi yok. Riluzole (rilutek) isimli bir ilacın hastalığınn hızını biraz azalttığı, ilerlemeyi yavaşlattığı gösterildi. Trofik faktörlerle ilgili çalışmalar sürüyor. Antioksidan adı verilen çeşitli ilaçlar bir çok merkezde kullanılmaktadırlar. Sadece bunların riluzole dahil hastalıkta görünür, fark edilir bir etki yapması söz konusu değildir. Ancak hastalık seyrinde ne doktorun ne hastanın fark edemeyeceği bir yavaşlama yapmaları mümkündür. Tedavi konusunda çok ciddi çalışmalar süre geliyor. Bir gün bunların sonuç vereceğine inanabiliriz. | |
|