Kalp krizinin tipik uyarıcı belirtilerinin olduğunu birçok kez duymuşsunuzdur. Fakat genellikle kalp krizi televizyon ya da filmlerde gördüğünüz gibi değildir: Biri aniden göğsünde korkunç bir ağrı hisseder, kalbini tutar ve yere yıkılır... Kalp krizi bazen bu işaretlerden hiçbirini vermeyebilir de. Birçok kalp krizi birdenbire ortaya çıkmasına rağmen birçoğu da yavaş, hafif ve ağrısız gelir.
İşte kalp krizinin gelişimine ilişkin genel belirtiler:
Göğüste ağrı: Çoğunlukla kalp krizinde göğüs kafesinin ortasında birkaç dakikadan uzun süren ağrı, baskı, sıkışma, huzursuzluk hissi olabilir. Ağrı genellikle dinlenmeyle geçer ve efor sırasında yine gelir. Ayrıca halsizlik, göğüste ağırlık, ölüm korkusu gibi belirtileri de olabilir.
Diğer ağrılar: Ağrı üst vücutta da ortaya çıkabilir. Örneğin çene ve dişler, iki kol, boyun ya da karında olabilir. Bazen ağrı, sıkışma, huzursuzluk hissi göğüste başlar ve sonra sol kola, çene altına ve sırta vurur.
Nefes darlığı: Güç nefes alma göğüs ağrısından önce ya da aynı anda başlayabilir. Buna karşın kalp krizi sırasında herhangi bir solunum şikayetiniz de olmayabilir.
Terleme, bulantı: Bazen bu belirtiler de kalp krizinin tek işareti olabilir. Göğüste yanma hissi mide problemlerinden de olabilir, ama aynı zamanda bir kalp krizi belirtisinin de işaretidir. Daha önce kalp krizi geçirmiş olsanız bile belirtileriniz öncekine göre farklılık gösterebilir. Kadınlar erkeklere göre daha sessiz kalp krizi geçirirler. Bu, kalp krizini göğüste ağrı, yanma gibi klasik belirtilerin olmadığı anlamına gelir. Bunun yerine, soğuk terleme, bulantı, zor nefes alma vardır.
Kadınlar ayrıca ani bayılmalar ve ani uyku bozukluklarına dikkat etmeliler. Yine diyabetikler sessiz kalp kirizi geçiren gruptadır. Çünkü sinirleri hasara uğradığı için göğüs ağrısı ve baskı hissini hissetmezler.
Krizden korunma adımları
•Sigarayı bırakın
•Diyet ve egzersizin kan basıncı kontrolü için yetersiz kaldığı durumlarda bir veya daha fazla ilaç kullanılması gerekli olabilir. Tansiyon düşürücü ilaçların yaşam boyu düzenli olarak kullanılması gerektiği unutmayın.
•Sodyum, sofra tuzunun yanı sıra konservelerde, işlem görmüş veya hazır besinlerde yüksek miktarda bulunur ve kan basıncının yükselmesine sebep olur. Günlük tuz tüketiminizi bir silme tatlı kaşığı ile sınırlayın. Yemeklerinizi tuz yerine limon, soğan, sarımsak, taze bitkiler ve baharatlarla lezzetlendirin.
•Doymuş yağlar ve kolesterolün fazla miktarda tüketimi, koroner kalp hastalıkları ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle tam yağlı süt ve süt ürünleri ile yağlı etlerin tüketiminden kaçının.
•Fazla kilolarınızdan kurtulun.
•Düzenli egzersiz yapın.
•Stresinizi kontrol altına alın.